|
Jinekolojik Kanserler -
Vulva - Vajen Kanseri |
|
Şikayet
Dış genital bölgede kaşıntı en bariz şikayettir. Kaşıntı şikayeti uzun
yıllardır mevcut olabilir. Bu zeminde gelişen ağrılı veya ağrısız bir
şişlik hasta tarafından genellikle fark edilebilir.Vulva bölgesinde
yerleşimli deriden kabarık , kahverengi, kırmızı ,beyaz renkli
lezyonlar görülebilir (Resim 1). Tümör büyüdükçe üzerinin enfekte
olmasına bağlı kötü kokulu akıntı ve zaman zaman kanama görülebilir.
Bazı ilerlemiş olgularda kasık bölgesinde de lenf bezlerinde tümörün
yayılımına bağlı şişlik ele gelebilir(Resim 2) |
|
Resim1-
Vulvada yerleşimli prekanseröz (VIN) deri değişiklikleri ( T.Beşe-özel
arşiv) |
|
 |
|
 |
Resim
2 -
Vulva
kanseri ve kasık bölgesinde büyümüş lenf
bezleri (T.Beşe-özel arşiv) |
|
Bulgular ve Tanı
Dış genital bölgede (vulva) oluşan
tümoral bir yapı, hasta tarafından hem elle hissedilebilmesi ve de hasta
tarafından görülebilmesi nedeni ile küçük boyutlarda iken saptanabilir.
Tümör çoğu kez dış dudaklarda (labium major), daha sonra sırası ile iç
dudaklarda (labium minör) , klitoris ve perinede görülür. Aşikar bir
tümöral yapı saptandığında bu bölgenin çıkartılması gereklidir. Ancak
bazı olgular, bariz bir tümöral yapı görülmemesine rağmen kaşıntı
şikayeti ile başvurduklarında, vulva bölgesine asetik asit sürüldüğünde
beyazlaşan epitel alanları gözlenebilir. Vulvaya toludin mavisi boyası
sürülüp , 2-3 dakika sonra asetik asit ile silindiğinde, mavi olarak
boyanan bölgeler deride (epitel) hasarının olduğu alanlar olarak
belirlenebilir. İşte bu alanlardan biyopsi ile de erken dönemde
histopatolojik tanı koyulabilir. Vulva derisinin (epitelinin)
özelliğinden dolayı kolposkopik (vulvoskopi) inceleme ile, servikste
olduğu gibi damarlanma patolojileri tesbit edilemez. Dolayısı ile
kolposkopik incelemenin tanıda ki yeri sınırlıdır.
|
|
 |
Resim 3- Vulvada çok odaklı VIN III
(T.Beşe-özel arşiv) |
|
Prekanseröz Vulva Patolojileri (VIN)
Dış genital bölge (vulva) derisi içerisinde ortaya çıkan hücre bozukluğu
Vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN) olarak isimlendirilir. VIN
olgularında %30 civarında HPV DNA sı pozitif olarak saptanır. Atipik
hücrelerin deri (epitel) dokusu içindeki kalınlığına göre VIN I-II-III
olarak sınıflandırılır. Hücre bozukluğu epitel içinde sınırlı
kaldıkları için , metastaz yapma olasılığı yoktur ve lezyonun bulunduğu
bölgenin cerrahi olarak çıkartılması hem tedavi hem de teşhis amacı ile
kullanılır. Dış genital bölgede yerleşimli geniş ve çok odaklı
olgularda, skinning vulvektomi yapılmalıdır(Resim 3). HPV kaynaklı VIN
olgularında %5 imiquimod krem ( Aldara ® ) uygulaması , tedavi amacı ile
kullanılabilirse de , tam yanıt oranı düşük olup, lokal iritasyon oranı
yüksektir.
|
|
Patoloji , Davranış ve Yayılım
Vulva bölgesinde ortaya çıkan kötü huylu
(maliğn) tümörlerin %90 kadarı skuamöz hücreli karsinomdur. Melanom,
adenokarsinom, bazal hücreli karsinom, sarkom, Paget hastalığı diğer
histopatolojik tanılardır. Vulva kanseri çoğu kez bölgesel olarak ve
lenf yolu ile , nadiren de kan yolu ile yayılabilir. Tümör orta hatta
yerleşimli (klitoris) ise her iki kasık lenf bezlerine yayılabilirken,
sağ veya sol yerleşimli tümörlerde genellikle, tümörün bulunduğu tarafta
ki lenf bezlerine yayılır. Kasık lenf bezlerine yayılmadan, direk olarak
pelvik lenf bezler yayılım olmaz.
|
|
Vulva Kanserinin Evrelemesi
Vulva kanseri cerrahi olarak evrelenir. FIGO (1994) ve TNM evrelemesi
Tablo 1 de görülmektedir.
Tablo 1.
Vulva kanseri evrelemesi
1a1- |
Tümör
vulva veya perinede sınırlı, tümör çapı 2 cm den küçük ,
stromal invazyon 1mm den den daha az. (T1aN0M0) |
1a2- |
Tümör vulva veya perinede sınırlı, tümör çapı 2 cmden küçük ,
stromal invazyon 1 mm den daha fazla (T1bN0M0) |
2- |
Tümör vulva veya perinede sınırlı, tümör çapı 2 cm’den büyük.
(T2N0M0) |
3- |
Tümör
herhangi bir büyüklükte, üretranın alt kısım ve/veya anüse yayılmış
ve/veya tek taraflı kasık lenf bezi yayılımı (T1,2,3 N1M0) |
4a- |
Üretra(idrar dış deliği) üst kısmına ve/veya idrar kesesi, rektum
mukozasına ve/veya leğen kemiğine kadar yayılım ve/veya iki taraflı
kasık lenf bezlerine yayılım (T1,2,3,4 N2M0). |
4b- |
Uzak
metastaz veya pelvik lenf bezlerine yayılım (T1,2, 3, 4 N1, 2 M1) |
|
|
 |
|
Vulva Kanserinde Cerrahi Tedavi
Vulva kanserinin esas tedavisi cerrahidir. Tümörün çok odaklı olup
olmadığı ve tümörün büyüklüğü cerrahinin tipini belirlemede önemlidir.
Günümüzde, daha sınırlı cerrahi yaklaşım tercih edilmektedir. Eskiden
vulva ve kasık bölgenin bir bütün olarak çıkartılması ameliyatları
yaygın olarak uygulanırken, bu tip cerrahi tedavi sonrası yara
iyileşmesinin geç ve güç olması nedeni ile günümüzde terkedilmiştir.
Tek bir odakta yerleşmiş, 2 cm den küçük
(T1) tümoral yapılarda, tümörün yerleştiği bölgeyede de bağlı olarak,
en az 1-2 cm cerrahi sınır temiz olacak şekilde, çıkartılmalıdır
(Radikal lokal eksizyon). Daha sonra her iki kasık üzerine ayrı ayrı
kesi yapılarak, yüzeyel ve derin kasık lenf bezleri çıkartılmalıdır. 2
cm den küçük tümörlerde radikal lokal eksizyon veya radikal vulvektomi
yapılması arasında hastalık tekrarlaması (nüks) açısından fark yoktur.
Dolayısı ile T1 tümörlerde sınırlı cerrahi yapmak daha akılcı bir
yaklaşım olacaktır. T1 tümörlerde eğer kanserli hücrelerin deri altı
bölgesine yayılma derinliği (invazyon derinliği) 1 mm den daha az ise,
kasık lenf bezi tutulumu olmaz. Dolayısı ile bu olgularda kasık
lenflerinin çıkartılmasına (lenfadenektomi) gerek yoktur. Ancak, 1-2 mm
arasında stromal invazyon olan olgularda % 7, 3-5 mm kadar invazyon olan
olgularda %26 kadar kasık lenf bezi metastazı görülmektedir. İnvazyon
5 mm den daha fazla olan olgularda bu oran % 34’e yükselmektedir.
Dolayısı ile stromal invazyon oranı 1 mm den daha fazla olan olgularda
mutlaka kasık bölgesi lenf bezleri çıkartılmalıdır (Resim 4). |
|
|
|
 |
|
 |
Resim 4- Kasık (inguinal) lenfadenektomi. 3 ayrı kesi
ile hem kanserli bölge hem de çift taraflı kasık lenfleri
çıkartılmış
(T.Beşe-özel arşiv). |
|
|
2 cm den
daha büyük (T2) veya vulvada çok odaklı olarak yerleşmiş olgularda ise
vulvektomi tercih edilmeli ve kasık lenfleri ve tüm vulva dokusu altta
fasiaya kadar çıkartılmalıdır (Radikal vulvektomi ve inguinal
lenfadenektomi). Bazı ilerlemiş olgularda tümöral yapı o kadar büyüktür
ki, vulvadaki tümör çıkartıldıktan sonra cerrahi kesi hattı primer
olarak kapatılamaz. Bu gibi durumlarda, deri grefti alınarak açık kalan
bölgenin üzerine yerleştirilir. Bazen de doku kaydırma teknikleri
kullanılarak vulva bölgesi kapatılır. |
|
VAJEN
KANSERİ
Şikayet
Vajinal
akıntı veya aralıklı olarak süregelen kanama en sık görülen şikayet ve
bulgudur. Cinsel ilişki sonrası olan kanama olduğunda rahim ağzı veya
vajen kaynaklı bir patoloji akla getirilmelidir. Vajendeki tümöral yapı
büyüyüp , enfekte olursa kanamaya ek olarak akıntı ve koku da
eklenebilir. İlerlemiş olgularda vajendeki tümör idrar kesesi veya
kalın barsağa ilerlerse, fistül oluşabilir. Vajenden fistüle bağlı
sürekli bir akıntı (idrar) veya büyük abdest(gaita) gelebilir. |
|
Bulgular ve Tanı
Vajinal
muayenede , vajen mukozasından kabarık, kanamalı bir patolojik oluşum
saptanır. Genellikle ½ üst vajende yerleşim olur. Bazı olgularda rahim
ağzında da tümöral yapı saptanır ki bu durumda esas odağın vajen değil,
serviks olarak kabul edilmesi gerekir. Primer vajen kanseri için
serviste tumör olmamalıdır. Lezyon hem 1/3 alt vajen ve vulvada ise, bu
seferde tanının vulva kanseri olup, vajene doğru yayılıp yayılmadığı
ayırt edilmelidir. Muayenede , spekulum geri çekilirken genellikle
yapılan hata , vajenin yeterince değerlendirilmemesidir. Bu yapılmamalı
ve mutlaka vajen mukazası değerlendirilmelidir. Alınan smear sonucunda
şüpheli bir bulgu saptanırsa, yapılacak olan kolposkopik inceleme
sırasında vajen de mutlaka değerlendirilmelidir. Tanı için , gözle
görülen veya kolposkop altında saptanan lezyondan biyopsi yapılmalıdır. |
|
Patoloji , Davranış ve Yayılım
Primer
vajen kanserlerinde histopatolojik tanı %85-90 skuamöz hücreli
karsinomdur.
Adenokarsinom, sarkom ve melanoma da görülebilen diğer histopatolojik
tiplerdir. Kanser, daha çok komşuluk yolu ve lenfatiklerle yayılır. 1/3
üst yerleşimli vajen kanserinde serviks kanserinde olduğu gibi pelvik lenf
bezlerine doğru lenfatik yayılım olurken , 1/3 alt yerleşimli vajen
kanserlerde ise, vulva kanserinde olduğu gibi, kasık lenf nodlarına
yayılım söz konusudur. Nadiren de olsa kan yolu ile uzak organ
metastazları görülebilir. |
|
Vajen Kanserinde Evreleme
Vajen kanseri klinik olarak evrelenir (Tablo 2). Hastalar vajen ve
makattan yapılacak olan muayene ile değerlendirilmelidir. Gerekli
görülen olgularda IVP, CT/MR ile karın iç organları
değerlendirilmelidir.
Tablo 2:
Vajen Kanseri Evrelemesi
Evre
0
Karsinoma insitu
1 Kanser
vajen mukozasında sınırlı
2 Vajen
mukoza altına yayılım mevcut ancak bu yayılım kemik duvarına kadar
ilerlemiyor.
3 Pelvik
kemik duvara kadar yayılım
4 İdrar
kesesi veya kalın barsak (rektum) mukozasına yayılım mevcut veya pelvis
dışına
yayılım
mevcut. |
|
Vajen
Kanserinde Cerrahi Tedavi
Kanserin vajen mukozasında sınırlı olduğu veya vajen epiteli alt dokuya
çok az yayılım yapmış olan olgularda en uygun yaklaşım ameliyattır. Tip
III histerektomi ve tam veya kısmi vajenin çıkartılması (kolpektomi)
uygun olan cerrahi yaklaşımdır. Tümörün yerleşim yerine gore pelvik veya
kasık lenf bezleri (lenfadenektomi) çıkartılmalıdır. Vajen ile önde
idrar kesesi ve arkada kalın barsak (rektum) komşuluğu çok yakın
olduğundan ön veya arka duvar yerleşimli ve vajen mukoza altına yayılım
olan olgularda cerrahi sınır negatif olacak şekilde kolpektomi
yapabilmek çoğu kez mümkün olmadığından, bu tip olgularda eksenteratif
cerrahi yapılmalıdır. |
|

|
|
|